TUTUKLAMA HANGİ HALLERDE OLUR

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 100.maddesinde;Kuvvetli suç şüphesinin varlığını gösteren somut delillerin ve bir tutuklama nedeninin bulunması halinde,şüpheli veya sanık hakkında tutuklama kararı verilebilir. İşin önemi, verilmesi beklenen ceza veya güvenlik tedbiri ile ölçülü olmaması halinde,tutuklama kararı verilemez.Aşağıdaki hallerde bir tutuklama nedeni var sayılabilir:

a)-Şüpheli veya sanığın kaçması, saklanması veya kaçacağı şüphesini uyandıran somut olgular varsa.

b)-Şüpheli veya sanığın davranışları;

1.Delilleri yok etme,gizleme veya değiştirme,

2.Tanık,mağdur veya başkaları üzerinde baskı yapılması girişiminde bulunma,hususlarında kuvvetli şüphe oluşturuyorsa.

(3)-Aşağıdaki suçların işlendiği hususunda somut delillere dayanan kuvvetli şüphe sebeplerinin varlığı halinde,tutuklama nedeni var sayılabilir:

a)-26.9.2004 tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanununda yer alan;

1.Soykırım ve insanlığa karşı suçlar(madde 76,77,78),

2.Göçmen kaçakçılığı ve insan ticareti(madde 79,80)

  1. Kasten öldürme(madde 81,82,83),
  2. Kasten yaralama(madde 86, fıkra 3,bent b,e ve f) ve neticesi sebebiyle ağırlaşmış kasten yaralama(madde 87),[1]
  3. İşkence(madde 94,95)
  4. Cinsel saldırı(birinci fıkra hariç,madde 102),
  5. Çocukların cinsel istismarı(madde 103),

8.Hırsızlık(madde 141,142) ve yağma(madde 148,149),

9.Uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti(madde 188),

10.Suç işlemek amacıyla örgüt kurma(iki,yedi ve sekizinci fıkralar hariç,madde 220),

11.Devletin Güvenliğine Karşı Suçlar(madde 302,303,304,307,308),

12.Anayasal Düzene ve Bu Düzenin İşleyişine Karşı Suçlar(madde 309,310,311, 312,313,314,315),

b)-10.7.1953 tarihli ve 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanunda tanımlanan silah kaçakçılığı(madde 12)suçları.

c)-18.6.1999 tarihli ve 4389 sayılı Bankalar Kanununun 22 nci maddesinin (3) ve (4) numaralı fıkralarında tanımlanan zimmet suçu.

d)-10.7.2003 tarihli ve 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanununda tanımlanan ve hapis cezasını gerektiren suçlar.

e)-21.7.1983 tarihli ve 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanununun 68 ve 74 üncü maddelerinde tanımlanan suçlar.

f)-31.8.1956 tarihli ve 6831 sayılı Orman Kanununun 110 uncu maddesinin dört ve beşinci fıkralarında tanımlanan kasten orman yakma suçları.

g)-(Ek: 27/3/2015-6638/14 md.)6/10/1983 tarihli ve 2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanununun 33 üncü maddesinde sayılan suçlar.

h)-(Ek: 27/3/2015-6638/14 md.)12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanununun 7 nci maddesinin üçüncü fıkrasında belirtilen suçlar.

i)-(Ek:12/5/2022-7406/9 md.)Kadına karşı işlenen kasten yaralama suçu.

j)-(Ek:12/5/2022-7406/9 md.)Sağlık kurum ve kuruluşlarında görev yapan personele karşı görevleri sırasında veya görevleri dolayısıyla işlenen kasten yaralama suçu.

(4)-Sadece adlî para cezasını gerektiren suçlarda veya vücut dokunulmazlığına karşı kasten işlenenler hariç olmak üzere hapis cezasının üst sınırı iki yıldan fazla olmayan suçlarda tutuklama kararı verilemez.

TUTUKLAMA KARARI:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 101.maddesinde;Tutuklama kararı,

Soruşturma evresinde şüphelinin tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine Sulh ceza hâkimi tarafından,kovuşturma evresinde sanığın tutuklanmasına Cumhuriyet savcısının istemi üzerine veya re’sen mahkemece karar verilir.Bu istemlerde mutlaka gerekçe gösterilir ve adlî kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını belirten hukukî ve fiilî nedenlere yer verilir.

(2)-Tutuklamaya,tutuklamanın devamına veya bu husustaki bir tahliye isteminin reddine ilişkin kararlarda;

a)-Kuvvetli suç şüphesini,

b)-Tutuklama nedenlerinin varlığını,

c)-Tutuklama tedbirinin ölçülü olduğunu,

d)-Adli kontrol uygulamasının yetersiz kalacağını,gösteren deliller somut olgularla gerekçelendirilerek açıkça gösterilir.Kararın içeriği şüpheli veya sanığa sözlü olarak bildirilir, ayrıca bir örneği yazılmak suretiyle kendilerine verilir ve bu husus kararda belirtilir.

(3)-Tutuklama istenildiğinde,şüpheli veya sanık,kendisinin seçeceği veya baro tarafından görevlendirilecek bir müdafiin yardımından yararlanır.

(4)-Tutuklama kararı verilmezse,şüpheli veya sanık derhâl serbest bırakılır.

(5)-Bu madde ile 100 üncü madde gereğince verilen kararlara itiraz edilebilir.

TUTUKLULUKTA GEÇECEK SÜRE:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 102.maddesinde;Ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işlerde tutukluluk süresi en çok bir yıldır.Ancak bu süre,zorunlu hallerde gerekçeleri gösterilerek altı ay daha uzatılabilir.Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işlerde, tutukluluk süresi en çok iki yıldır.Bu süre,zorunlu hallerde,gerekçesi gösterilerek uzatılabilir;uzatma süresi toplam üç yılı,5237 sayılı Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü,Beşinci,Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar ile 12/4/1991 tarihli ve 3713 sayılı Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlarda beş yılı geçemez.Bu maddede öngörülen uzatma kararları,Cumhuriyet savcısının,şüpheli veya sanık ile müdafiinin görüşleri alındıktan sonra verilir.Soruşturma evresinde tutukluluk süresi,ağır ceza mahkemesinin görevine girmeyen işler bakımından altı ayı,Ağır ceza mahkemesinin görevine giren işler bakımından ise bir yılı geçemez.Ancak,Türk Ceza Kanununun İkinci Kitap Dördüncü Kısım Dördüncü,Beşinci,Altıncı ve Yedinci Bölümünde tanımlanan suçlar,Terörle Mücadele Kanunu kapsamına giren suçlar ve toplu olarak işlenen suçlar bakımından bu süre en çok bir yıl altı ay olup,gerekçesi gösterilerek altı ay daha uzatılabilir.Bu maddede öngörülen tutukluluk süreleri, fiili işlediği sırada on beş yaşını doldurmamış çocuklar bakımından yarı oranında,on sekiz yaşını doldurmamış çocuklar bakımından ise dörtte üç oranında uygulanır.

C.SAVCISI TUTUKLAMA KARARINI GERİ ALINMASINI İSTEYEBİLİR Mİ:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 103.maddesinde,Cumhuriyet savcısı,şüphelinin adlî kontrol altına alınarak serbest bırakılmasını sulh ceza hâkiminden isteyebilir.Hakkında tutuklama kararı verilmiş şüpheli ve müdafii de aynı istemde bulunabilirler.Soruşturma evresinde Cumhuriyet savcısı adlî kontrol veya tutuklamanın artık gereksiz olduğu kanısına varacak olursa,şüpheliyi re’sen serbest bırakır.Kovuşturmaya yer olmadığı kararı verildiğinde şüpheli serbest kalır.

ŞÜPHELİ VEYA SANIĞIN SALIVERİLME İSTEMLERİ NASIL OLUR:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 104.maddesinde,Soruşturma ve kovuşturma evrelerinin her aşamasında şüpheli veya sanık salıverilmesini isteyebilir.Şüpheli veya sanığın tutukluluk hâlinin devamına veya salıverilmesine hâkim veya mahkemece karar verilir. Bu kararlara itiraz edilebilir.Dosya bölge adliye mahkemesine veya Yargıtaya geldiğinde salıverilme istemi hakkındaki karar,bölge adliye mahkemesi veya Yargıtay ilgili dairesi veya Yargıtay Ceza Genel Kurulunca dosya üzerinde yapılacak incelemeden sonra verilir; bu karar re’sen de verilebilir.

TUTUKLAMA KARARI İNCELENMESİNDE USUL NASIL OLUR:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 105.maddesinde,103 ve 104 üncü maddeler uyarınca yapılan istem üzerine,merciince Cumhuriyet savcısı,şüpheli,sanık veya müdafiin görüşü alındıktan sonra,üç gün içinde istemin kabulüne,reddine veya adlî kontrol uygulanmasına karar verilir.103 üncü maddenin birinci fıkrasının birinci cümlesi uyarınca yapılan istemler hariç olmak üzere örgüt faaliyeti çerçevesinde işlenen suçlar bakımından bu süre yedi gün olarak uygulanır.Duruşma dışında bu karar verilirken,Cumhuriyet savcısı,şüpheli,sanık veya müdafiinin görüşü alınmaz.Bu kararlara itiraz edilebilir.

TUTUKLANANIN DURUMUNUN YAKINLARINA BİLDİRİLMESİ NASIL OLUR:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 107.maddesinde,Tutuklamadan ve tutuklamanın uzatılmasına ilişkin her karardan tutuklunun bir yakınına veya belirlediği bir kişiye, hâkimin kararıyla gecikmeksizin haber verilir.Ayrıca,soruşturmanın amacını tehlikeye düşürmemek kaydıyla, tutuklunun tutuklamayı bir yakınına veya belirlediği bir kişiye bizzat bildirmesine de izin verilir.Şüpheli veya sanık yabancı olduğunda tutuklanma durumu, yazılı olarak karşı çıkmaması halinde,vatandaşı olduğu devletin konsolosluğuna bildirilir.

TUTUKLULUK İNCELENMESİ:

5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanununun 108.maddesinde;Soruşturma evresinde şüphelinin tutukevinde bulunduğu süre içinde ve en geç otuz’ar günlük süreler itibarıyla tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceği hususunda,Cumhuriyet savcısının istemi üzerine sulh ceza hâkimi tarafından 100 üncü madde hükümleri göz önünde bulundurularak, şüpheli veya müdafii dinlenilmek suretiyle karar verilir.Tutukluluk durumunun incelenmesi, yukarıdaki fıkrada öngörülen süre içinde şüpheli tarafından da istenebilir.Hâkim veya mahkeme,tutukevinde bulunan sanığın tutukluluk hâlinin devamının gerekip gerekmeyeceğine her oturumda veya koşullar gerektirdiğinde oturumlar arasında ya da birinci fıkrada öngörülen süre içinde de re’sen karar verir.

 

Ahmet Mutlu Hukuk Bürosu ® olarak, bu ve buna benzer Ceza Davalarında; Şüpheli/Sanık Müdafiliği ve Mağdur-Müşteki Vekilliği tüm aşamalarda Avukatlığı en iyi şekilde profesyonel ekibiyle Ankara ve ülkemizin diğer illerinde kaliteli, başarılı bir şekilde hizmet vermektedir.